10 Eylül 2010 Cuma

Dua

Dünya bir açıdan basit bir açıdan karma karışık. Gökyüzüne bakıyordum geçenlerde. Güneş batarken bulutlar pespembeydi. Bir sanatkârın elinden çıkmış gibi. Bugün yolda yürürken otları inceledim. Kendi hallerinde duruyorlardı. Etraftaki evlere ve trafiğe baktım. İnsanlar yaşıyorlardı yine kendi hallerinde. Gökyüzüne baktım masmaviydi. Bunlar o kadar var ki, bunun dışında bir şeyleri aramak imkânsız. Allah diyor ki, “böylesi bir güzellik yarattım. Ama sen bunlara bakma. İçine bir şey yerleştirdim. Kendimden bir şey... Bütün bu güzellikler sana onun yanında anlamsız gelecek. Sen onu arayacaksın. Kendi halindeki o ot, pespembe gökyüzü, yaşayan insanlar senin var olma biçimin olmasın.” Amcam bana “herkes öyle ya da böyle bu hayattaki sınavını geçiyor” demişti. Eğer bu cümleyi söylememiş olsaydı gerçekten her şey benim için daha karmaşık hale gelecekti. Allah’ın adaletine olan inancımı belki de sorgulamam gerekecekti.

Son günlerde oldukça anlamsızım. Bugün çok gergindim. “Ne istiyorum” diye sordum. Gerçekleşeceğinden eminim. “Ne istiyorum?” Aklıma hiçbir şey gelmedi. Ne ev, ne sevgili, ne araba, ne bir evlat, ne para, ne şöhret, ne mutluluk… Hiçbir şey… Çok uzun zaman önce bıraktım dua etmeyi. Allah’ın rızasını bile istemiyorum. İsteyemiyorum. Yüzüm yok. Layık olmayı diliyorum sadece. Tek duam bu kaldı dua denilirse. “Layık olmayı diliyorum” diyorum. 5/6/2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yoruldum ve sıkıldım

Ben bu hayata dair yıllarca okudum, düşündüm, yazdım. Düşüncelerim, çıkarımlarım muhteşem ya da tartışmaz en doğru falan değildi. Sadece...