10 Eylül 2010 Cuma

İki Gelinin Hatıraları - Balzac

Bir kadının bu kitabı okuması, anlaması ve kabullenme gücünü kendinde bulması durumunda başka hiç bir kitabı okuması ve anlaması gerekmeyecektir. Hayat denilen şey öyle garip ki, bir yandan muhteşem bir şekilde rüyalar alemi, kusursuz aşka sahip olabilme hayali diğer yanda gerçeğin o kaskatı yüzü... Bir kadın ya da bir erkek kaynağının ne olduğu çok da belli olmayan bu olmaz olası ve insanın tabiatına, yaradılışına ve özündeki isteklerine aykırı olan hayallere ulaşma arzusu ile neleri kaçırdıının farkında mı? İnsanlık tarihi boyunca yaşanmış olan ve sürekli olarak tekrar edilen hayatlarda hiç mi kayda değer birşey yok ki insanlar bu kadar memnuniyetsiz ve umutsuz? Kendi gerçek isteklerinin ve gereksinimlerinin bunların yanında elde edebileceklerinin ve verebileceklerinin farkında olmak bu kadar mı imkansız? Evlilik denilen şeyi mükemmel aşk hayali ile zehretmek bu kadar kolay ve evliliğin asıl amacı olan çocuk sahibi olmak, onu yetiştirmek sevmek bu kadar mı değersiz? Ne arıyorsunuz ki? Olandan başka bir şeyimiz yok, buna emin olun.Alın size Balzac'ın İki Gelinin Hatıraları kitabı.Nasıl da hayıflandım bu kitabı önceden keşfetmediğime... Bu kitabı öyle bir heyecanla okudum ki anlatamam. Eskiden ayda 4-5 kitap okurken son 5-6 yıldır toplada 50 kitap ancak okumuşumdur.Sebebi ise ne zaman böylesi enfes bir kitap okusam kendi kendimi yemem...Her şey nasıl da açık...Bu hayatın ne olduğu ve nasıl yaşanması gerektiği... Kitabın sonunda gözlerim doldu ve "Allah kahretsin ki insanlar (daha çok da kadınlar) Renée'nin keşfettiğini keşfedemeyecek! Ve bütün bunlar kitaplarda kalacak!" 23/6/2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yoruldum ve sıkıldım

Ben bu hayata dair yıllarca okudum, düşündüm, yazdım. Düşüncelerim, çıkarımlarım muhteşem ya da tartışmaz en doğru falan değildi. Sadece...