Aşk üzerine çok güzel şeyler söylebilirdim. Anlayamadığım duygularımı en süslü kelimelerle ifade edebilirdim… Sevgi derdim aşk derdim sonsuz bir bağlılıktan bahsederdim… İki insanın muhteşem uyumundan ve birbirlerinde yok olmalarından dem vururdum… Bir bakış hayal ederdim tüm her şeyi silen sadece muhabbeti geriye bırakan… İçin için titrerdim anlattığım yalanlara kendimi inandırarak… Zira inanacak bir şeyler lazımdı insana… Ve neden yalan da olsa inanmamalıydım ben güzel dediğime? İşte benim hayat hikâyem… Ben güzel de olsa sonsuz olmayana, bitecek olana bu yüzden de yalan olana itibar etmedim. Bu benim kişisel menkıbemdir. Geriye dönüp baktığımda tüm hayatımı farkında olarak ya da olmayarak bu inanç çerevesinde yaşadım. Böyle yaşatıldım. Yaşatana selam olsun. Bu dini bir dayatmanın yarattığı tercih yanılsaması değildi… Bu bir tercihti. Olması gereken yaşanandı ve ben bunu kabul ettim. (Yıllarca kendimi harap ettim “olması gereken” ile “olan” arasındaki farktan ötürü. Şimdi anlıyorum ki “olması gereken” yaşanandan ibaretmiş. Acı dediğim, kötü dediğim, hüzünlü dediğim sadece benim yorumummuş. Bunları zamanla aynı olayları farkli yer ve zamanlarda tekrar başka aktörlerle yaşadıkça anlıyorum. Bizim meselemiz yaşananı kabullenebilmekmiş. Şikâyet etmeden… Ne gelirse “eyvallah” diyebilmekmiş bu hayatta… Bir cevap aramakmış bulamayacağını bile bile… Dolmak dolmak taşmakmış… Paylaşamamakmış… Yalnızlıkmış… Ve hiçbir şeyi özlememekmiş… Yaşanan her anı güzel kabul etmekmiş… )17/11/2007
10 Eylül 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yoruldum ve sıkıldım
Ben bu hayata dair yıllarca okudum, düşündüm, yazdım. Düşüncelerim, çıkarımlarım muhteşem ya da tartışmaz en doğru falan değildi. Sadece...
-
Yaşadığın hayatta neyi ne kadar seçtiğini düşündün mü hiç? Yoksa kader inancın geliştikten sonra hiç bir şeyi seçmediğine mi karar verdin se...
-
Bunu öylesine derin hissediyorum ki bazen... Öylesine sebepsiz... Öylesine güçlü bir biçimde ki... "Selam olsun" diyorum Allah...
-
"…Üstelik, Tanrısal bir biçimde kendisiyle uğraşan ,kendi içine gömülmüş biri kulağının dibinde saat, gecenin bir vakti uyanıp sorar ya...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder