
IMDB
» Copying Beethoven (2006) | |
![]() | Directed by: Agnieszka Holland Genre: Drama,History,Music,Romance User Rating: 6.8/10 ![]() ![]() Runtime: 104 min Awards: 1 win & 3 nominations Cast (first 5): Diane Kruger, Ralph Riach, Matyelok Gibbs, Ed Harris, Bill Stewart IMDB: http://imdb.com/title/tt0424908/ |
"Sağır olmadan önce kendimi duymamıştım." Müzik nedir? İnsanların içindeki o anlatılmaz hisleri yine anlaşılmaz bir biçimde ifade etmek değil midir? Milyonlarca duygu var. Bunları sadece öfke, heyecan, neşe, hüzün gibi başlıklar altına hapsetmek imkansız. Bir melodi duyarsın ve kendi içindeki o anlaşılmazlığı maddeye dökersin. Hüzünlüyken hüzünlü müziklere kendini bırakırsın, neşeliyken ritim tutarsın. Ama klasik müzik bambaşka. Belki de bizim bile duymadığımız ya da kulak kabartmadığımız hislerimize sesleniyor. Anlamaya gerek yok aslında. Sadece akışına bırakabilmek mesele. Rüzgar önünde bir yaprak değil miyiz zaten?
Beethoven sağır bir insan ve Tanrı'dan geldiğine inandığı o sesleri diğer insanlar gibi duymayacak olsa da aktaran bir insan. Her deha gibi sorunlu... Çünkü uyum sağlayamıyor insanlara... Birlikte yaşamak zorunda olduğu insanlara... Onun için anlaşılmak bir son gibi... (Anna Holtz'un onun bilerek yaptığı hataları tamamladığı sahneden sonraki bar sahnesini düşününüz.) Beethoven hakkında bilgi edinmek istedim ve ufak bir arama yaptım. Okuduklarım bana çok şey katmadı. Kitabi bilgilerdi. Ben de Google'ı kapattım ve Klasik müzik arşivimden Beethoven'u açtım. Sanırım en iyi tanıma ve anlama yönetmi buydu. Filmin ortasındaki o orkestrayı yönettiği sahnede tirtir titredim. Benim için sinema bu işte. Görsellikle harmanlanınca ortaya harika şeyler çıkıyor.
Film ortalama bir film bence. Ama Beethoven'u anlatma biçimini sevdim. Beethoven'un yalnızlığı ve o zamanların resmediliş biçimi güzeldi. Hatta biraz daha dramatize edilebilirmiş. Ama çok da önemli değil.Aklımda kalan diğer bir sahne Anna Holtz'un muhteşem estetik "eleştiri"siydi. "Sizin duyduğunuz gibi duyamıyorum Maestro"... Böyle bir güzellik olabilir mi? Kendi konumunu ortaya koyan ve karşıya hakettiği payeyi veren ama aynı zamanda dürüst bir şekilde beğenmediğini belirten bir ifade. İnsanların çoğu yalakalıkla hakaret arasında giderdi böyle bir durumda.
Filmin bitiş şeklini Beethoven'un sona yakın sözlerine uygun buluyorum. "Bir başlangıç ve son olarak düşünme.Devam ediyor, dalgalanıyor..."
Filmi beğendim 7/10 verdim kendimce. Aşk meşk hikayelerine fazla girilmemiş olması beni memnun etti. Müziğin sadece kadın ve erkek arasındaki etkileşimin bir sonucu ortaya çıkan bir şey gibi sunulması beni rahatsız ederdi. Gerçi Beethoven da eserlerinin bir bölümünü bir kadına atfen yazmış ama filmde de geçtiği gibi "O'ndan geleni aktarmak için anlamak gerekmiyor." Kelimelerle ve madde olarak düşünebiliyoruz. Gelen hisleri kanalize edecek bir yer şart. Kadnın yaratılış gayesi bu mudur acaba? Alakasız ve uzun mevzu belki de...Geçelim... 20/5/2007
Beethoven sağır bir insan ve Tanrı'dan geldiğine inandığı o sesleri diğer insanlar gibi duymayacak olsa da aktaran bir insan. Her deha gibi sorunlu... Çünkü uyum sağlayamıyor insanlara... Birlikte yaşamak zorunda olduğu insanlara... Onun için anlaşılmak bir son gibi... (Anna Holtz'un onun bilerek yaptığı hataları tamamladığı sahneden sonraki bar sahnesini düşününüz.) Beethoven hakkında bilgi edinmek istedim ve ufak bir arama yaptım. Okuduklarım bana çok şey katmadı. Kitabi bilgilerdi. Ben de Google'ı kapattım ve Klasik müzik arşivimden Beethoven'u açtım. Sanırım en iyi tanıma ve anlama yönetmi buydu. Filmin ortasındaki o orkestrayı yönettiği sahnede tirtir titredim. Benim için sinema bu işte. Görsellikle harmanlanınca ortaya harika şeyler çıkıyor.
Film ortalama bir film bence. Ama Beethoven'u anlatma biçimini sevdim. Beethoven'un yalnızlığı ve o zamanların resmediliş biçimi güzeldi. Hatta biraz daha dramatize edilebilirmiş. Ama çok da önemli değil.Aklımda kalan diğer bir sahne Anna Holtz'un muhteşem estetik "eleştiri"siydi. "Sizin duyduğunuz gibi duyamıyorum Maestro"... Böyle bir güzellik olabilir mi? Kendi konumunu ortaya koyan ve karşıya hakettiği payeyi veren ama aynı zamanda dürüst bir şekilde beğenmediğini belirten bir ifade. İnsanların çoğu yalakalıkla hakaret arasında giderdi böyle bir durumda.
Filmin bitiş şeklini Beethoven'un sona yakın sözlerine uygun buluyorum. "Bir başlangıç ve son olarak düşünme.Devam ediyor, dalgalanıyor..."
Filmi beğendim 7/10 verdim kendimce. Aşk meşk hikayelerine fazla girilmemiş olması beni memnun etti. Müziğin sadece kadın ve erkek arasındaki etkileşimin bir sonucu ortaya çıkan bir şey gibi sunulması beni rahatsız ederdi. Gerçi Beethoven da eserlerinin bir bölümünü bir kadına atfen yazmış ama filmde de geçtiği gibi "O'ndan geleni aktarmak için anlamak gerekmiyor." Kelimelerle ve madde olarak düşünebiliyoruz. Gelen hisleri kanalize edecek bir yer şart. Kadnın yaratılış gayesi bu mudur acaba? Alakasız ve uzun mevzu belki de...Geçelim... 20/5/2007
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder